Yapım Şirketi Nedir? Yapım Şirketinden Neler Beklemeliyim?
Okuma süresi: yaklaşık 3 dakika
Devamlı duyuyoruz, yapım şirketi diye birşey, peki nedir yapım şirketi? Ne iş yapar, yapmalı? Bana faydası nedir?
Yapım şirketi, şu anda ülkemizde var olduğunu düşünmediğimiz, dünyada da az sayıda olduğunu düşündüğümüz bir kavram bizce.
Günümüzde var olan yapım şirketleri, aslında daha çok bir pazarlama ve PR şirketi gibi hizmet veren yapılardan ibaret. Yani sanatçıların kendi geliştirdikleri eserler/ürünleri alıp, şirketlerinin pazarlama yeteneklerini kullanarak, eserleri “şirket” etiketi ile piyasaya sürüyorlar. Sanatçılar bunun karşılığında -genellikle baştan ve sanatçının kariyerinde bulunduğu yere uygun şekilde- bir avans almayı ve eserlerini süresiz olarak yapımcının kataloglarına vermeyi kabul ediyor.
Özellikle genç sanatçılar bunun ne kadar yanlış bir karar olduğunu kariyerlerinin ileri basamaklarında, biraz da acı biçimde ögreniyorlar. Zira bir sanatçı için en önemli varlık, ürettiği eserler.
Son zamanlarda Kanye West bunun farkına varan ve bu konuda en vokal biçimde konuşan sanatçı oldu. Yazdıklarına buradan ulaşabilirsiniz.
Peki Nasıl Olmalı Yapımcı Bizce? Ne Yapmalı Sizin İçin?
Daha önceki yazılarımdan birisinde eser sürecini uzun uzun anlatmıştım. Eser, kıymetli olduğu düşünülen birçok parçayı -sanatçı, beste, söz- bir araya getirme, bunun sonunda ortaya çıkanı ürünleştirme sürece verilen isim bence. Bu parçalar bazen bir kişide toplanabilirken bazen her birisi başka birisinde bulunabiliyor. İşte yapımcı burada devreye giriyor.
Bizce yapımcı: bunları, birlikte ya da ayrı olsalar bile görebilen, bunların bütününden bir eser oluşturulabileceğini, -gerekiyor ise geliştirilerek, üzerinde çalışılarak- bir ürün yaratılabileceğini hayal edebilen ve bu hayal için ortaya bir kapital koymayı, yatırım yapmayı göze alabilen kişi/kurumdur.
Bunun için yapımcıların bir keşif süreci, bunu üstlenen A&R dedikleri, yetenekleri bulan, bunları geliştiren, oradan eserler devşiren, ülkemizde günümüzde neredeyse hiç olmayan, bir zamanlar Sony, Warner, BMG Türkiye gibi yapım şirketlerinde Engin Akıncı, Hadi Elazi, Selim Serezli, Can Sertoğlu gibi kişilerin çalıştığı bölümleri vardı.
Sonra ürünü dağıtma, pazarlama süreçleri ve ürün canlı olduktan sonra verilere bakıp gerekiyorsa değişiklikler yapan stratejik süreçleri vardı.
Ben aslında size, bugün “risk sermayesi” diye adlandırılan ve genellikle teknoloji işlerini destekleyen kurumları tanımlamış gibi oldum ama gördüğünüz gibi yapımcı olmanın bundan bir farkı yok. Bence bir dönem yapımcılar şu anda risk sermayesi şirketlerinin yaptıkları şekilde çalıştılar ve bize Beatles, Pink Floyd, Zeki Müren ve MFÖ’ yü armağan ettiler.
Günümüzde bu süreçlerin çoğunluğu artık göz ardı ediliyor, yapımcıların işlevlerinin sadece pazarlama ve PR olarak tanımladıkları ve ona uygun biçimde hareket ediyor olmaları nedeniyle bir Barış Manço çıkarmak çok zor hale geliyor. Bunlara rağmen ortaya çıkabilen yeteneklerin, kariyerleri bir Tarkan, Kenan Doğulu, Nükhet Duru gibi 20-50 yıl sürmüyor.
Ben Ne Yapmalıyım? Tüm Bu Anlattıklarınız Benim için Ne Anlama Geliyor?
Yapımcı ile ilgili beklentilerinizi belirleyin.
Yapımcı ile yapacağınız anlaşmayı buna uygun hale getirin. Yani sadece PR, ya da dağıtım yapacak yapımcıya tüm haklarınızı teslim etmeyin, limitli dağıtım anlaşması, pazarlama, satış perfomans bazlı ürün anlaşması yapın.
Sadece bir miktar avans uğruna, üzerinde çalıştığınız, göz bebeğiniz olan eserleri başkalarına teslim etmeyiniz.
Bizce yukarıda bahsettiğimiz işleri yapmayan, müziği sizden daha iyi bilmeyen, eserinize en az sizin kadar kıymet vermeyen kişilerle çalışmayın.
Bahsettiklerimizi talep edin.
Teslim ettiğiniz eserlerin takipçisi olun, verilen sözlerin yapıldığı takip edin, yapılmadıysa yapılması konusunda ısrarcı olun.
Sadece pazarlama yetenekleri için yapımcı ile çalışmayın, unutmayın bu hizmetleri onlarda satın alıyor. Onlar alabiliyorsa, sizde satın alabilirsiniz.
Kolay gelsin.
kiminle çalışayım biz ne düşünüyoruz tips
Bora Turan

